Bazen kisinin karsisina firsatlar cikar. Öyle ki avucuna bonus gibi verilir. Yada gözüne kadar sokulur. Şartlar öyle güzel bir araya gelmiştir ki, tam karsida hazir bir sekilde duruyordur firsat. AMA KİSİ O GÖZÜNÜN ÖNÜNDE Kİ FIRSATI ALAMAZ.
Türlü bahaneler uretilir. Belki firsati sunacak olan kisi begenilmez ve burun kivrilir. Yada firsati verecek olan kisinin firsat sunuyor olmasini kisi kaldiramadiginda yürür gider.Cunku ego devrededir! Bu iki örnekte de ego cok agir bastigindan kisiyi adeta kör ediyor. Öyle ki, kisi firsati sunan kisiyi o kadar begenmiyor ki, (egriydi, dogruydu, vasatti, o ne bilir ki, dis goruntusuydu, konusmasiydi, ben ondan daha iyi bilirimdi falan derken) firsatin firsat oldugunu bile goremeyecek kadar körleşiyor.
Yada auranin durumu, zihnin negatif uretmeye daha yatkin olmasi, dış dunyaya olan sevgisiz bakis acilarinin ve korkularin yarattigi blokajlar da ; kisinin avucuna kadar konan, burnunun dibinde ki firsati kabul etmesini engeller. Bir turlu KABUL EDEMEZ. Sorsaniz cok ta haklidir. Dinleseniz hak verirsiniz hatta ?. Burada da yine cesitli bahaneler devrededir. (Düzdü, yamuktu, öyle oldu böyle oldu, egri adim atti ben düz adim isterim, yapamiyorum olmuyor, yapiyorum olmuyor vb..).
Böylece avucta ki firsatlar elden kayar gider. Bu arada hayat ve zamanda gider.
Yani firsatlari kabul edebilmekte kisinin enerjisi ile cok ilgili. Bu yuzden, bu konuda olumlama yapmak enerjinizin olumlu anlamda dönüsmesine cok faydasi olacaktir.
#olumlama #gunlukolumlama #affirmations #enerji #degisim #donusum #firsat #evren #reiki #yoga #dusuncenigucu
Ne güzel yazmışsın Elif okuyup tekrar hatırlamak çok iyi geldi .
Şenaycığım canım ?, teşekkür ederim. Kocaman sevgilerimle ?